ACI BELEN KÖYÜ - II
İkinci gün oldu, muhtarla okula vardım Sınıfa girip de,görünce aklımı kaçırdım Hemen öğretmenlerini , sorup çağırdım Geldi tanışdık, dedi ismim Feyzullah'tır
Dedi aklın yok mu da, bu köye geldin Sen memleketini söyle, hangi yerden Öğrenci gelir mi okula belen köyden Sen zahmet ettin de geldin yerinden
Sınıfın ortasında, duruyor birkaç masa Hal kalmamış,yazı yazılan kara tahtada Baktım ağır, ağır yanıyor kötü bir soba Dedim kalbimden, hayat yok bu sınıfta
Masaların hepsi dökülmüş, çatlak kırık Çocukların üzerleri,hep kirlenmiş yırtık Okumak nerede, oynuyorlar ebe vırrık Dedim, eğer böyle giderse inan yandık
Köyün bulunduğu, yer dört dağın arası Kalbimde, ayrılığın dayanılmaz yarası Çok uzak, sorgun ile belen köyün arası Belkide yoktur, gidip gelen bir vasıtası
Belen köyün, dört tarafında dağı var Her gün dinmeyen karı, yağmuru var Dört gözle bekler, gelsin diye baharı Acep ne zaman kalkar, dağların karı
Artık aylardan, martın dokuzu oldu Yaz geldi, diye köylü sabana sarıldı Ansızın, bir gün yine bir kar yağdı Onca köylünün çifti, yarı başlı kaldı
Yok artık, belen köyde kışın biteceği Evlerinde kalmadı,bir tutam yakacağı Yemek pişirmek için,yakar gaz ocağı Kalırsın yine, tükendi mi tezeği gazı
23.03.1969 / Ethem KAYGISIZ
Okuma : 1089
|